Paylaş

blog-header

No-Code ve Tasarım

Değişmeyen Tek Şey

Günümüzde başladığı gibi ilerlemeyen veya eski günlerini aratan pek çok fikir, iş veya uygulama bulunuyor. Tümünün ortak özelliği ise her zaman amaçlarına daha kolay ve hızlı ulaşabilmek. Bu amaç doğrultusunda kimi zaman bazı ilkelerden ödün veriyorlar, kimi zaman ise imajlarını değişikliğine gidiyorlar. Bu noktada odağı üzerine çeken ve değişmeyen tek bir şey var; tasarım.

 

no code design

 

Hızlı ve Basit

Zaman içinde, diğer alanlarda olduğu gibi tasarımda da işleri hızlandırmak ve efektif olarak sürdürmek bir ihtiyaç haline geldi. Yaşadığımız dünya bunu şart koşuyor. Bu çerçeveden bakınca minimal tasarımların ne kadar haklı bir sebeple başladığını görebiliriz. Artık saatlerce üzerine çalıştığımız ve tutkal ile duvarlar boyu serdiğimiz afişlere kimse dönüp ikinci kez bakmıyor. İster adına kullanıcı ister müşteri isterse toplum deyin, dikkat aralıkları daralıyor. Tasarım da bu ve benzeri birçok farklı etken sebebiyle, yoluna daha hızlı ve basit araçlarla devam ediyor.

No-Code Nedir?

No-Code, özellikle yazılımın görünen kısmını etkileyen ve bu sebeple tasarımcıların da sıkça üzerine çalıştığı alanlardan, front end başta olmak üzere yazılımın görsel olarak, sürükle-bırak metoduyla geliştirilmesidir. Şimdilerde popülerliğini arttıran ve Türkiye’de de çalışmalara başlayan Webflow başta olmak üzere, Bubble ve Readymag gibi araçlar no-code arayüz geliştirme araçlarına örnek olarak gösterilebilir.

No-code metodunun kullanıldığı database araçlarından bazıları ise; Airtable ve Ninox.

Webflow ve Arayüz Tasarımı

Verdiğimiz örneklerden tasarım alanını belki de en çok ilgilendiren araç olan Webflow’u incelediğimizde, tasarımcıların zamanlarının çoğunu harcadığı Adobe Creative uygulamalarına benzer bir arayüz ile karşılaşıyoruz.

 

no code design

 

Sol tarafta kullanabileceğimiz araçlar, katmanlar vs. bulunurken, sağ tarafta seçili nesne hakkında detayı ve kod yazmadan değiştirebileceğimiz özellikler bulunuyor.

Görüntü olarak Adobe Creative uygulamalarına benzerlik gösteren bu arayüz içerisinde işlem yapabilmemiz için en azından temel seviyede CSS ve HTML bilgisine sahip olmamız gerekiyor. UI Designer olarak yazılım dünyasına bir bakıp çıksak yeter. Tabii içeride kalınan süre kişiyi her zaman bir adım ileriye taşıyor.

Diğer bir açıdan, bu işin ticaret tarafında website oluşturabildiğimiz WordPress ve Wix gibi servis sağlayıcıları da var. Hatta verilere göre, günümüzde WordPress site kurulumunda en çok tercih edilen servis.

 

no code design

 

Menüde göreceğimiz ve sürükle-bırak metoduyla kullanabileceğimiz elementler, arayüz tasarımında tasarımcının elini hızlandırırken, katmanlar yerine kullanılan grid, columns, div gibi sistemler biraz ağırlaştırabilir.

Ayrıca yeni dönem araçlar gibi tarayıcıdan da kullanabilmek bir başka bir artısı. Tüm bunların yanında bir başka önemli katkısı da, az önce değindiğimiz; zaman, hız ve basitlik. Tasarımı tarayıcıdan bitirmek ve kod çıktısını alabilmek büyük rahatlık. Yine de grid sistemine uygun pikseller ile ve responsive tasarımlar çıkarmaya özen göstermek gerekiyor.

Hala gelişmeye devam eden Webflow, tıpkı yıllar içerisinde bu haline geldiği gibi ileride daha farklı bir noktaya da gelecektir. Şu an bir tasarımcının kendi portfolyo sitesini hazırlayıp, kod çıktısını alabilmesi için oldukça kullanışlı ve mantıklı bir seçenek.

Tasarımda Geleceği

Tasarım ve teknoloji paralel olarak ilerliyor. No-Code alanındaki gelişmeler veya son zamanların trendlerinden biri olan metaverse vb kavramların önemi tasarım açısından göz ardı edilemez.

No-Code metodu dijital alanda bir ayağı olan her sektör için bir yarar sağlamakta. Metodun ana fikrine baktığımız zaman tasarımdan bağımsız olması pek mümkün değil. Hatta yazılımı görsele dökme veya infografik tasarım gibi ileride daha da önemli bir yere gelebilir.

Bu konuların hepsinden bağımsız olarak tasarımın özünden de uzaklaşmamamız gerekiyor.Değişimi devamlı olarak takip eden ve her renge bürünebilen tasarım her dönemde bir soruna çözüm olmak zorunda. Aksi takdirde şu hep bahsedilen yol haritamızı ve sunumlarını yarı yolda bırakabilir.

Merhaba ben Okay Aksu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünden lisans derecesinde mezun oldum. 2019 yılından bu yana Perfist’te Visual Designer olarak çalışmaktayım. Perfist’te çalışmaya başladığımdan bu yana birçok UX/UI projesinde, reklam kreatif çalışmalarında, sosyal medya tasarımlarında ve kurumsal kimlik tasarımları gibi birçok kreatif alanda işlere imza attım. Günümüzde de birden çok markaya dijital alanda fark yaratması adına çeşitli tasarım çalışmaları yapmayı sürdürmekteyiz.

Perfist Blog

Benzer Yazılar

Diğer Yazılar